Boyun Fıtığı
Omurlar arasındaki disklerin dışarı taşmasıdır. Boyun fıtığı sinirlere baskı yapar. Genellikle boyun ağrısı ile başlar. Kol ve omuzlarda uyuşma görülebilir. Baş dönmesi yapabilir. Kaslarda güçsüzlük oluşur. Harekette kısıtlılık olur. Uzun süreli duruş bozuklukları etkendir. Bilgisayar başında fazla zaman geçirmek riski artırır. Tedavi edilmezse kalıcı hasar oluşabilir.
Boyun Fıtığı Belirtileri Nelerdir?
En belirgin belirtisi, boyun bölgesinde başlayan ve omuza doğru yayılan ağrıdır. Ağrı bazen sırta da yayılabilir. Sinirlere yapılan baskı sonucunda, bir veya iki kolda uyuşma, karıncalanma veya elektrik çarpması benzeri hisler meydana gelebilir. Boyun fıtığı ilerlediğinde, sinirlerin etkilenmesiyle kol ve ellerde güçsüzlük oluşabilir. Bu durum objeleri kavramakta zorlanmaya neden olabilir. Boyun hareketlerinde zorlanma, başı sağa sola çevirememe veya eğememe gibi belirtiler sık görülür.
Bazı hastalarda sinir sıkışması nedeniyle gerilim tipi baş ağrıları ya da denge kaybına bağlı baş dönmesi görülebilir. Boyun kaslarında kasılma ve spazm, hareketleri daha da zorlaştırır ve ağrıyı artırabilir. İleri vakalarda, özellikle omurilik baskısı varsa yürüme bozuklukları, ayakta durmakta zorluk ve genel yorgunluk hali ortaya çıkar. Eğer bu belirtilerden birkaçı sizde de varsa, mutlaka bir uzmana başvurmanız önerilir. Erken teşhis, kalıcı hasarların önüne geçilmesini sağlar.
Boyun Fıtığı Neden Olur?
Uzun süre bilgisayar başında çalışmak, telefonla sürekli eğik boyunla ilgilenmek gibi duruş bozuklukları, en yaygın nedenler arasındadır. Bu alışkanlıklar, boyun omurlarına fazla yük binmesine ve zamanla disklerin yıpranmasına yol açar. Trafik kazası, düşme, ani boyun hareketleri ya da başın aniden geriye çekilmesi gibi durumlar, fıtığa neden olabilecek fiziksel travmalardır. Bu travmalar disklere doğrudan zarar verebilir. Yaş ilerledikçe disklerin esnekliği ve dayanıklılığı azalır. Disklerdeki sıvı kaybı ve doğal aşınmalar, boyun fıtığı riskini artırır. Özellikle 40 yaş üstü bireylerde daha sık görülür.
Yanlış teknikle ağır kaldırmak ya da baş seviyesinin üzerindeki ağırlıklarla çalışmak, boyundaki diskleri zorlar. Bu zorlanmalar uzun vadede diskin dış katmanında hasar oluşturabilir. Ailede boyun ya da bel fıtığı hikâyesi olan kişilerde, disk yapılarının zayıf olması nedeniyle fıtık gelişme riski daha yüksektir. Sigara, omurga disklerinin kanlanmasını ve beslenmesini bozar. Bu durum diskin daha çabuk yıpranmasına ve fıtık oluşumuna zemin hazırlar. Düzenli egzersiz yapılmaması, boyun kaslarının zayıflamasına neden olur. Destekleyici kas yapısı zayıfladığında omurgaya binen yük artar ve disk hasarı riski yükselir.
Boyun Fıtığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
İlk aşamada genellikle ağrı kesiciler ve kas gevşeticiler kullanılır. Non-steroid antienflamatuar ilaçlar (NSAİİ) sayesinde iltihap azalır, ağrı hafifler. Kas spazmları varsa kas gevşetici ilaçlar da rahatlama sağlar. Bu tedavi yöntemi, hastanın şikayetlerini kontrol altına almak için ilk adımdır. Fizik tedavi, yaygın olarak kullanılan ve etkili sonuçlar alınan bir yöntemdir. Fizik tedavi ile kaslar güçlendirilir, sinirlere olan baskı azaltılır.
Özellikle elektroterapi, sıcak-soğuk uygulamalar, ultrason ve manuel terapi gibi yöntemler kullanılır. Fizyoterapist eşliğinde yapılan egzersizler de oldukça faydalıdır. Hafif egzersizlerle boyun kasları güçlendirilir ve esneklik artırılır. Bu sayede fıtığın ilerlemesi yavaşlar ve ağrılar azalır. Uzman gözetiminde yapılan düzenli egzersiz programları, omurgadaki baskıyı hafifletmeye yardımcı olur.
Ancak kontrolsüz yapılan hareketler durumu kötüleştirebilir. Suyun kaldırma gücünden yararlanarak yapılan hidoterapi yöntemi, boyun fıtığı olan kişilerde ağrıyı azaltmak ve hareket kabiliyetini artırmak için uygulanır. Havuz içinde yapılan egzersizlerle omurgaya binen yük azalır ve kaslar daha rahat çalışır. Uzman bir fizyoterapist veya manuel terapist tarafından uygulanan manuel terapi, omurga üzerindeki baskının azaltılmasına yardımcı olur. Elle uygulanan manipülasyon teknikleri sayesinde eklem hareket açıklığı artırılır ve sinir sıkışmaları hafifletilir. Her hastaya uygun olmayabilir, bu yüzden mutlaka uzman kontrolünde yapılmalıdır. Tedavi kişiye özel planlanmalıdır. Her hastanın durumu, şikâyetlerinin şiddeti ve yaşam tarzı dikkate alınarak en uygun yöntem seçilmelidir.